Hayatının ve geleceğinin kararını vermek için tam 165 dakika!

Belki neler olacağını veya neye karar verdiğini bile bilmezken hayatının tümünü ve hayatının akışını değiştirecek olan o büyük yol ayrımındasın. Aslında çok önemli, ama bir o kadar da  önemsiz!..

Önemli çünkü; gelecekteki “O” kişiyi oluşturacak hamurunu şekillendireceksin. Bulunacağın çevre ve mesleğe ilk adımlarını bu sınav ile gideceksin. Gelecekte oluşturacağın “O” kişi için çevre ve yaşam koşulları, arkadaş ve sosyal mutluluğu ve belki de bir ömür hayatını paylaşacağın hayat arkadaşını bu yolculukta tanıyacaksın. Bu sayede yeni bir bakış açın ve dünya hakkında farklı fikirlerin oluşacak. Bulunduğun çevredeki diğer arkadaşlarının hayatları senin de hayatına bir şey katacağı kadar bir şeyleri de alıp götürecek. İşte bu zaman diliminde hayatın ilk temel taşlarını oluşturan çekirdek ailenin dışında yeni bir hayat döngüsü oluşturacaksın. Seçtiğin bu yol seni çok mutlu edebileceği gibi, yanlış seçim ve tercihlerin sana ne yaptım da dedirtebilir. İşte bu nedenle bu 165 dakikaya sığdırılan zaman çok önemli..

Seni sen yapacak veya sen olan senden yeni bir sen oluşturacak bu mükemmel yolculuğa açılan kapıdasın. O kapının arkasında mutlulukla yapacağın ve her gün değilse de çoğunlukla koşarak gideceğin ve çok mutlu olduğun işin seni bekliyor. Ve seçtiğin meslek, yaptığın iş senin tüm hayatına olan pozitif etkisi ve huzuru ile seni bekliyor olacak. Tabi bunun tam tersi de yaptığın tercih ve 165 dakikanı değerli kullanamaman ile yanlış seçimlerin ve mutsuzlukların başlangıcı da olabilir. Bu tamamen düşüncelerinin hayat buluşu olacak..

Önemsiz çünkü; aslında hayat zaten bir an oda şu yaşadığın "an" dan ibaret. Gelecek zaten senin kendi içinde ne zaman çok sıkıştığını hissetsen aslında o sıkıntıyı aşacak güç yine sende.... Yaptığın veya yapmaya mecbur bırakıldığın okul ve meslek seçimi senin hayatında ilk yolu oluştursa da her zaman o yolu değiştirme şansın var. Yapman gereken sadece senin için hata olup olmadığını fark etmen ve bunu fark ettiğin anda o yolu değiştirme şansının olduğunu unutmaman.

Bazen, (genellikle!) meslek seçimine ailen veya çevren karar verir senin doğru karar vermeyeceğinden değil! Kendilerinin yapamadığını sende görmek isterler.. Ama bu seçmediğimiz seçimler biz olmamıza engel oluyorsa ve bizi mutlu etmiyorsa, bunun çözümü çok basit; Bunu çok geç te anlayabilirsin, sabahları işe sen değil bedenin zorunlu gidiyorsa, mutsuz olduğun bir ortamdaysan ve bu senin tüm hayatını etkiliyorsa işte o zaman bu durumu fark edip o 165 dakikanın senin hayatını daha fazla çalmasına izin verme. Mesleğini değiştiremiyorsan da kendine hobi amaçlı ve kendi benliğin ile özdeşleşen güzellikler bulmaya çalış. Kendini ve ruhunu doyurmak ve mutlu olmak senin elinde. O nedenle hayat boyu seni sen yapan değerlerini özellikle okul yıllarında bulmaya çalış ki bir ömür senin yanında taşıyabileceğin ve hep yanında olacak hayat enerjin senle olsun. Bu hobi senin gerçek dünya ile arandaki sıkıcı ve zorunlu birliktelikten bir nebzede olsa uzaklaştırır. Ve sen olmanın en güzel yolu sen olanı bulmak için kendini dinlemeli ve seçimlerinin kendine has olmasını sağlamalısın. Kendi öz benliğinle konuş ben ne istiyorum a cevaplar ara, ne yaparsam mutlu olurum a? Geçim kaynaklarım nasıl olacak araştırmak yerine kendini keşfetmeye çabala..

Tabi bu düşünceleri o BÜYÜK denen sınava girmeden önce fark et ve bu farkındalıkla sınava gir.

Stresi hayatından tam da bu anda çıkartarak..