Farklılıklar her zaman ilgi çekicidir.

Tıpkı; Koşan bir kaplumbağa, turuncu bir bulut veya dans eden bir balık; ne kadar şaşırtıcı değil mi?

İnsan yeni ve farklı her şeylerden keyif alır, adeta şarj olup onlardan beslenir.

Şanslı hissetmek veya sürpriz etkisi hepimizi heyecanlandırır, olumlu etkiler. Yeni olan, sürpriz duygusunu veren her şey bizi bir kelebeğin ışığa çekildiği gibi kendine çeker; ilgimizi uyandırır, bizi yükseltir.

Farklılıklar her zaman ilgimizi çeker.

Fakat alışılmış durum ve duygular bizde aynı duyguyu uyandırmaz. Çünkü; alışılmıştır, olağandır. Olağan olmayan şeylerle karşılaştığımızda bu duygu bizi heyecanlandırır. Mesela çift sarılı bir yumurta ile karşılaştığımızda sanki şans olarak algılayıp, küçük bile olsa mutlu oluruz. Fakat her yumurtadan top gibi muhteşem tek sarı çıkması aslında ne kadar mükemmel olsa bile ilgimizi çekmez ve bizde o heyecanı uyandırmaz. Çünkü biliriz içinden ne çıkacağını, alıştığımız bildiğimiz ve her defasında aynı görüntüyü gördüğümüz için bilinç bunda farklılık ve heyecan aramaz ve hiç dikkatini de çekmez malesef. Bize o çift sarılıda hissettiğimiz mutluluğu, şaşkınlığı, sevinci yaşatmaz.

Bu farkındalığınızı yaratmak, merakını uyandırmak  için yaptığım sıradan, küçük bir benzetmeydi aslında bunun tüm hayatımızda aynı olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Hayatımızın o “anlık” yaşantıları içinde o kadar mucizevi veya mükemmel anları oluyor ki, çoğuna alıştığımız için o anlara farkındalığımızı kapattığımız için andaki sürpriz ve heyecanları farketmeden, kaçırarak yaşıyoruz. Daha, daha da farklı farklılıklar arayışına giriyoruz. Mutluluk ve heyecanı bulmak için..

Hayatımızın her alanında olduğu gibi ikili ilişki alanımızda da heyecanlarımız, güzellikleri görebilmemiz bir süre sonra monotonlaşan duygular gibi aynı heyecanı ve etkiyi vermemeye ve alışılmış duyguların sıradanlıkların içerisine girmeye başlıyor. Başlarda partnerimizin bizi kendine çeken özellikleri bir süre sonra alışılmış ve hatta sıkıcı özellikler olarak alışkanlıkların içine katılmaya başlıyor ve bize aynı heyecanlı duyguların muhteşemliğini hissettiremez oluyor zamanla...

Biz de bu durumu ilişkimiz monotonlaştı ya da artık eskisi gibi hissetmiyorum diye düşünürüz. Oysa sorun ilişkide değildir. Aslında bizde bu hisleri yaratan alışılmışa dönen rutinlerdir. O halde ilişkinin en başındaki heyecanı sürdürmek istiyorsak, "birlikte"  yeni maceralara atılmak, birbirimizin bilmediğimiz yönlerini keşfetmek, eğlenceli yeni şeyler denemek gerekir. Rutinin dışına çıkmak ve birbirine aynı duyguları tekrar, tekrar yaşatabilmek için, "tabi iki kişinin" de bunu istemesi ve çabalaması ile daha keyifli ve heyecan verici duyguların yaşandığı bir ilişki güzel olmaz mı?

Bunu sağlamak için birlikteliklerde sevgi olduğu kadar kişilerin özel alanlarına da saygı duymak, hep iç içe değil tek olarak ta kendilerine ait özel zamanları ve ilgi alanlarının olmasına müsaade etmek ve anlayış göstermek. işte bu olursa ilişkiler daha da heyecan verici, özlem ve merak uyandırıcı ve daha lezzetli bir hale gelebilir. 

Sürekli yeni ilişkiler peşinde koşmak, onlara emek harcamak, yeniden hayal kırıklıklarına uğramak yerine sahip oldunuz ilişkiye -ki eminseniz! yenilikler, sürprizler katarak daha da güzelleştirmek, ona emek vermek daha güzel olmaz mı?