Barış akarsu

Doya doya dinleyemediğimiz Barış Akarsu, Annene de sana da Allah rahmet eylesin


Üniversiteyi yeni kazanmıştım. Babamın pek durumu yoktu, ben de biraz para biriktirmek için yazın Bodrum'a gittim. Bir arkadaşım bir mekanda çalışıyordu, ben de orada işe başladım. O'nu ilk kez orada gördüm. Sahneye çıkıyordu, daha yeni yeni tanınmaya başlamıştı ama..


Sabah oldu, sahnesi bitti, yanımıza geldi ;
'Dostum! gel otur gel..' dedi.
Ben utana sıkıla 'abi iş var..' dedim.
'ya gel sen, sonra yaparız beraber.. 'dedi.
Oturdum, 'kimsin bakalım sen, adın ne? 'dedi..
'Yusuf' dedim.
'Ekmek kuyunun dibindedir Yusuf.. 'dedi.
Gülümsedim,
'okuyorum abi, para lazım' dedim..
'Aferin..' dedi
iyi geceler bile demeden gitti..
Sonra hemen hiç selam bile vermeden 2 ay geçti..
Ben babamı kaybettim abi orada çalışırken.
Memlekete gittim.
Mersin'e.
Baktım kalabalıkta biri var, siyah deri mont, gözlüklü.
Yaklaştı yanıma,
'olur Yusuf olur.. Hayat bu, kuyudan çıkmaya gayret et sen hep.. 'dedi..
Gitti..
Kardeşime bir zarf bırakmış, içinde biraz para ve bir mektup var, bir de banka hesap cüzdanı..
"Bütün eğitim masrafların bana ait, kimseye söz etmek yok.."
Etmedim abi, kimseye bir şey demedim...
O günden sonra abim, babam, Herşeyim oldu o benim..
Evlendim, oğlum var bir tane, adı 'Barış..'
( Yusuf Sami Atılgan, Makine Mühendisi )