V for Vendetta Harika bir film; Bir düşüncenin bir fikrin hayata aktarılması ve kitleleri peşinden sürüklemesi defalarca izledim yine izlerim...

Bir klasik hem de matrixin yönetmenlerinden. Normalde Türkiye’de çoğunluğun yüzüne bakmayacağı, ama filmleri fenomen olan transeksüel yönetmenler Wachowski kardeşlerin filmi.

Hemen hemen hepimizin sadece adam öldürdüğü, çatılardan atladığı ve faşizme karşı savaştığı için seviyoruz V’yi değil mi? Üstelik etnik kökenini veya niçin hapsedilmiş üzerinde deneyler yapılmış olduğunu da bilmiyoruz. Bilsek belki sevmezdik. Ya da severdik o bir kahraman… Mı? Çizgi romanında ise pek de öyle değil, hafif kırık bir anarşist gibi. Evet aslında V for Vendetta bir çizgi roman ve beyaz perdeye uyarlanmış. Üstelik çizgi romanın yazarı Alan Moore, filmin senaryosu çizgi romana göre epey değiştirildiği için, pek de beğenmemiş filmi. Ben olsam ben de beğenmezdim. Adam haklı. Onun yarattığı kahramana belki sempati duyulabilir ama, filmdeki Hugo’nun oynadığı karakter ise aşık olunası biri. Evey’in de olduğu gibi.

Roman filmden daha fazla yan karakter ve farklı mekan içeriyor. (Polislerin eşleri, kabare şov gibi…) Ve romandan sonra daha gerçekçi bir film bekliyor okuyucu, misal filmin sonundaki o efsanevi “My turn…” repliğini içermiyor roman. Yani Bay Creedy ile boynunu kırarken yaptığı efsanevi tirad da yok romanın sonunda…

Gordon çizgi romanda heteroseksüel ve Evey’in sevgilisiyken, filmde gizli “gay art”(Gey sanat mağazası da denebilir.) mağarası var resmen adamın… Mağarasında (Evinin gizli bölmesi.) bunlardan ziyade Kur’an bulunduğu için öldürülüyor. Bu kısımlar romanda yer almamakta.

Sonuç olarak diyebiliriz ki, her iki hayal ürününden roman gerçekliğe bir tık daha yakın ve karakterler de, politik mesajlar da filmde çokça değiştirilmiş. İyi Seyirler.