AMA, Değil Önce SEN..

Kendim olmak.. Ve bugün ben ne istiyorum sorusunu sormak çok zor bir soru değildir ama cevabı zor bulunur.
Kendimiz için bir şeylere başlamak yerine beklemeyi ve doğru zaman diye adlandırdığımız, ama hiç gelmeyen o zamanı beklemeyi ne kadar çok seviyoruz.
Beklemek sadece zamanı ötelemez aynı zamanda olasılıkları da durdurur. Şu olsun ondan sonra, bu olsun o zaman mükemmel olacak dedikçe, enerji sizi, olduğunuzu zannettiğiniz alanda tutar. Bu alan zaten sizi memnun etmeyen ve sizi bu arayışa iten bir duygudur. Siz bu olasılıkların olmasını beklerken bir de bakmışsınız ömür geçmiş ve artık ne yapacak yaşanacaklar ve ne de bunları gerçekleştirecek istek kalmıştır..
Dünyaya sadece; oku, çalış, evlen, çocuk yap, bir şeylere katlan, dişini sık, çocuklar büyüsün kendimize sonra bakarız diye gelmiş olamayız. Tüm bunları hakkıyla yaparken aynı zamanda da kendimizi de unutmamalı ve bu dünyadan da haz almaya çalışmalıyız. Sizce de öyle değil mi?..
Kendini seçtiğinde olacaklar senin korktuğun gibi mi olacak acaba? ya da aslında hiç de düşündüğün gibi ürkütücü olmayabilir mi ?
Aslında kendini seçtiğinde; tüm dünya sana hizalanır! Bunun için bir şeyleri beklemen gerekmez.
Ve biliyor musun, insanlığın en büyük yanılgısı sanki hayat hiç bitmeyecekmiş gibi, zamanı ötelemesi.
İstiyorum AMA demek, istediğin her şeyi aslında istemediğin ve engellediğin anlamına gelir. Niye bu AMA arkasına sığınmayı seçiyoruz? Çünkü konfor alanı diye bir alandayız. Ve bunu değiştirmek hem cesaret hem de emek ister. Herkes bunu göze almaya cesaret edemez haliyle, “ama”ların arkasına sığınarak bir ömür geçirir. Aslında AMA kelimesi kendinden önce koyduğun her şeyi yok eder.
Siz de bakın bakalım hayatta ne kadar AMA’ larınız var?
Bugün kendini seçmen için neler mümkün?