Adam sağ ve sol elini kaldırdı, onlara uzunca normal şekilde bakarken birde aynadaki yansımasına bakmak istedi.

Uzun koridoru kapsayan ve yerden tavana kadar olan o aynaya baktı, bütün odayı gören ve gördüğünü geri yansıtan aynaya, onun kör noktası yoktu. Bulunduğu konum her şeye hakim olan bir açıdaydı.

Adam sağ elini indirdi ve sol elini aynaya doğru dikti, yansımasına baktı ve şaşırdı bulunduğu yer bir şatoya dönüştü güç onun elindeydi, aslında güzel ve çekici olan ne varsa adamın tarafındaydı. Zenginlik onun yoldaşı olmuştu fakat çok geçmeden üzerinde anlamsız bir soğuma oldu. Her şey elinin altındayken o artık sahip olacak başka bir şey bulamıyordu, sıkkın hatta artık yaşamak dahi istemiyordu.

Ve bir elma düştü adamın sol avucuna, aynadaki kabusa dönen rüyadan uyandı. Sağ elini kaldırmadı bile çünkü o kötülüğüne ikna olmak istiyordu.

Aslında ne kadar bilinçlense de o rüyanın başındaki şatafat için her şeyini verirdi.